ÇOCUĞUMUZUN ÖFKE KRİZLERİYLE BAŞA ÇIKMAK

ÇOCUĞUMUZUN ÖFKE KRİZLERİYLE BAŞA ÇIKMAK

karamel-danmanlk-cocugumuzun-ofke-krizleriyle-basa-cikmak_0001

En değerli varlığımız olan çocukların öfkeli ve üzgün zamanlarında kuşkusuz aileler de çok üzülür ve bazen ne yapacaklarını bilemezler. Çocuk oradan oraya kendini atar, bazen etrafına zarar verir, sonu gelmeyecek gibi duran ağlamaları olur. Bizim için sebepsiz yere , fakat çocuk için çok geçerli sebeplerden öfke gelir ve çocuklarımızın sık sık kapısını çalar. Peki bu öfke geldiğinde aslında çocuğun beyninde neler olmaktadır?

Beynimizi iki katlı bir ev gibi tanımlarız. Alt beyin ve üst beyin. Alt beyin; güçlü duygularımız, bedensel fonksiyonlarımız, sezgilerimiz ve hatta öfkemizin kaynağıdır. Üst beyin de; düşünme, hayal etme, plan yapma gibi daha karmaşık zihinsel işlemlerin gerçekleştiği yerdir. Alt beynimiz doğduğumuz anda bile iyi gelişmiştir. Fakat üst beynimiz 20’li yaşlara kadar olgunlaşmaz. Buraya kadar anlattığım bilgiler, ebeveynler tarafından çok iyi bilinmelidir. Çünkü, çocuğumuz öfkelendiğinde duygularına ve bedenine hakim olmak, kendini anlamak, empati kurmak, ahlaklı olmak gibi beceriler , beyninin henüz gelişmemiş olan kısmına (üst beyin) tabiidir.

Çocuğun öfke krizleriyle başa çıkabilmek için alt beyin mi yoksa üst beyin krizi mi olduğunu bilmek gerekir:

Mesela istediği bir şey olmayan bir çocuk kendini birden yere atıp ısrarla onu yapmanızı istiyorsa, ona boyun eğdiğinizde veya yapmaktan hoşlandığı bir şeyi yapmasına izin vermeyeceğinizi söylediğinizde kriz anında sonlanır. Çocuk bu durumda üst beynini kullanmıştır. Bu durumda ebeveynin yapacağı şey, çocukla pazarlık etmemek ve sınırları net bir şekilde çocuğa anlatmaktır. “ Dondurma yemeyi çok istediğini anlıyorum. Fakat bu davranışın hoşuma gitmiyor. Bu davranışını sonlandırmazsan, seninle bir daha buraya alışveriş yapmaya gelmeyeceğiz(veya sevdiği herhangi bir başka şeyi sonlandırmak). Böylelikle sınırlarımızı çocuğa net olarak belirtip yaptıklarının sorumluluğunu almasını da sağlarız. Bu krizler kasıtlı olduğundan, onların etkisiz olduğunu anlayan çocuk, bir daha bunu tekrarlamaktan vazgeçecektir.

Alt beyin öfke krizlerinde ise, çocuk gerçekten çok mutsuzdur. Örneğin, üstünü değiştirmeden uyumak isteyen bir çocuk , bir yandan da onu soyup pijamasını giydirmeye çalışan çaresiz bir anne. Çocuk asla üstünü değiştirmek istemiyor, kendini oradan oraya atıyor ve hıçkırarak ağlıyorsa artık orada durup çocuğu sakinleştirmek gerekir. Çünkü alt beyin krizlerinde çocuğun üst beyni tamamen devreden çıkmıştır, ne deseniz ne yapsanız işe yaramayacaktır. En doğru hareket, ona sarılmak, şefkatli bir ses tonuyla sakinleşmesini sağlamaktır. Çocuk biraz sakinleştikten sonra, “Sanırım bu pijamandan hoşlanmıyorsun. Yatarken hangi pijamanı giymek istersin peki? Bu seni terletiyor mu?... Çok sinirlenmeni anlıyorum. Ama kendini oradan oraya atmak sana zarar verebilir. Bunun yerine rahatsız olduğun şeyi bana güzelce söyleyebilirsin, bir çözüm buluruz.“ gibi cümlelerle mantığı ve üst beyni devreye sokarız.

Görüldüğü üzere, çocuğumuz öfkelendiğinde beyninde gerçekleşen şeyleri bilmek, ona daha bilinçli ve anlayışlı yaklaşmamızı sağlayacaktır. Gerektiğinde sınır koymak, gerektiğinde şefkat göstermek, ama ne olursa olsun çocuğun ihtiyaçlarını dikkatli gözlemlemek ve göz ardı etmemek aslında işin özüdür. Çocuğun üst ve alt beynini entegre edebildiğimiz vakit, her şey çözülecektir. Çocukla birlikte kendimiz de gerildiysek o an ortam değiştirebilir, yüksek sesle şarkı söyleyebilir veya vücudumuzu hareket ettirerek sinir sistemimizi rahatlatabiliriz.

Sevgiler.

Sevim Seda Atılgan

Çocuk Gelişimci ve Aile Danışmanı

Konum

Ezdan Oasis C188-No:105
Wukair /Qatar

Bizi takip edin

Copyright © 2022 Karamel Çocuk Gelişim ve Danışmanllık ®